parapsikoloji,kuantum,düsünme,bilim,islam,ilim,tasavvuf gibi konularda iceriklerin paylasıldıgı bir ortam..

test

Son Yazılar

Post Top Ad

Your Ad Spot

14 Şubat 2015 Cumartesi

Karabasan

Karabasan TDK sözlüğünde “Sıkıntılı ve korkulu düş, kâbus” diğer anlamı ile de “Bir kimsenin içinde bulunduğu karmakarışık, sıkıntılı ruh durumu” olarak tabir edilmiş.
İçinden çıkılması zor bir durum olarak ta tarif edilebilir. Peki bu durum nasıl oluşur ve özellikle AstralSeyahat çalışmaları sırasında meydana gelen bu durumdan nasıl kurtulabiliriz.

Öncelikle fizyolojik nedenleri üzerinde duralım. Uyku esnasında bedene rahatsızlık verecek bir durum meydana geldiğinde; tuvalet ihtiyacı hasıl olmuştur veya bir yanımız üşümüştür üzerimizi örtmemiz gerekir fakat uykunun ağırlığından dolayı da bedensel ihtiyacı karşılamayı erteleriz. Bu esnada fizik bedenden gelen ihtiyaç uyarıları ile ağır uyku halinde olan kişi katalepsi (Hipnozda ilk evre – kaskatı kesilme durumu) durumu yaşayabilir. Uyku esnasında enerji beden diye tabir ettiğimiz ruh ile beden arasında irtibat bilincin kapanması ile farklı bir boyuttadır. Aşırı uyaranlar kişiyi normalden önce bilincinin açılmasına neden olursa yani; Bilinç erken açılır veya enerji beden erken eski konumuna çekilirse her iki beden birbirine tam olarak oturmadığı için böyle bir durum yaşanabilir.
Bu nedenler arasında günlük yaşanan ve bilinçaltına atılan sorunları, sıkıntıları ve çözülememiş konuları da ekleyebiliriz. Uykunun kalitesini bozan bu gibi durumlarda böyle bir olayın yaşanmasına neden olabilir.
Böyle bir sorun yaşandığında sakin olunmalı, hiçbir şekilde tepki vermemeli sadece olanları gözlemleyip beklemelidir. Bir süre sonra ortadan kalktığını herkes zaten biliyordur.
Bunun dışında bizi ilgilendiren asıl karabasan olayı Cinlerle ilgili olandır. Ülkemizde parapsikoloji alanında akademik düzeyde bir çalışma olmadığı için karabasan olayı ile ilgili sadece fizyolojik ve tıbbi nedenler üzerinde durulmaktadır. Bizzat yaşadığım ve üzerinde ayrıntılı bir şekilde durduğum için bu konuda çok rahat yazabilirim.
İster Astralseyahat çalışmaları ister diğer parapsikolojik çalışmalar olsun insan yaşadığı 3 boyutlu madde alem dışına yaklaştıkça o alem dışındaki varlıklar da kişiye daha kolay nüfuz edebilir hale geliyor. Bunu şu basit örnekle açıklayabiliriz.
Uzakta bir ateşin yandığını görürsünüz ancak sadece ışığını görür ısısından etkilenmezsiniz. Yaklaşırsanız sadece ışığın şiddeti değil ısının şiddeti de sizi etkilemeye başlar. Bu etki sizin mesafenizle doğru orantılıdır. Bu durumun karşılıklı olduğunu düşünebilirsiniz.
Bizler istesek te istemesek te çalışmalara başladığımız andan itibaren yani 3. boyut dışına çıkma girişimlerimizden itibaren bu etkiye veya etkilere maruz kalabiliriz. Bu çalışmaları 100 basamaklı bir merdiven olarak ifade edecek olursak astralseyahate çıkmak için araştırmak ve bir şeyler yapmaya başlamak birinci basamağa adım atmak demektir. Alıştırmalar yaptıkça ve ilerledikçe basamakları tırmanmaya başlar ve 100. basamaktaki dış aleme yaklaşırız. Sadece biz değil doğal olarak o alemde bize daha yakın hale gelir.
Bu nedenlerden dolayı kişi bazı etkilere maruz kalabilir. Kişinin ruhsal yapısı veya genel yaşantısı bu etkilerin nasıl olacağını da belirleyen önemli bir unsurdur. Eğer kişi Manevi bir kalkana sahipse yani dini bir yaşantısı varsa bu etkiler manevi yardım şeklinde de görülebilir veya kişinin ruhsal yapısı güçlü ise olumsuz etkilere maruz kalmayabilir veya manevi kalkanı yoksa olumsuz etkilere daha açık hale gelebilir. Özellikle bayanların belli dönemlerinde dış etkilere daha çok maruz kalmalarının nedeni de bu durumdur.

Peki bu durum nasıl meydana geliyor.

Cinlerin doğrudan madde aleme etkileri normal şartlarda mümkün değildir çünkü özellikleri itibari ile 4.-5. Boyuttaki bir varlığın 3. Boyuta maddesel bir tesiri mümkün değildir. Bunun olabilmesi için olağanüstü şartlar gerekir ki bu konumuz dışında olduğu için geçiyorum (Aynı durum bizim 5. boyutta iken maddeye tesir etmemizle aynı pozisyondadır)
Cinlerin bize tesir edebilmesinin en kolay ve basit yolu bizde korku uyandırmalarıdır. Bize karmaşık veya ortam bulmuşlarsa korkulu rüya gördürmeleri mümkündür yukarıda da bahsettiğim gibi bu kişinin ruhsal yapısı ve manevi kalkanının gücüyle bağlantılıdır. Günlük hayatta vesvese ile tesir edebilirlerken uyku halinde ruh dünyamızı rüyalarla manipüle edebilirler (Bkz. Manipülasyon http://akreportal.net/insanlari-etkileme-ve-kullanma-sanati/insanlari-etkileme-ve-kullanma-sanati-manipulasyon-t751.html) Bizde kataleptik bir etki oluşturabilmeleri için (Beden üzerimizdeki sinirler hareket mekanizması) mutlaka bizim kontrolümüzü, soğukkanlılığımızı kaybetmemiz gerekir bunun için de heyecan ve panik gerekir. Önce his ile (Telepatik) etki oluştururlar (Biri seni izliyor, biri seni gözetliyor, içeride biri var vb.). Eğer kişi yeterince güçlü veya daha önce benzer durumlara karşı tecrübesi olmuş ise bunu aşar sonraki evrelerde Eğer kişi astral çalışmada ve trans halinde ise insanı tedirgin edecek korkutacak görüntüler veya uyku halinde ise korkacağı rüyalar başlar. İşte bu durumda eğer kişi gerçekten korkarsa beyin insanın sağlığını koruması için savunma sistemini harekete geçirecek kimyasallar salgılamaya başlar (Size doğru koşan bir köpek gördüğünüzde yaşandığı gibi, bu durumda eğer kişi korkmasa kaçma eğiliminde olmaz bu kimyasalları köpek algıladığı için de üzerinize gelmeye devam eder bu doğal bir savunma sistemidir) işte o an kişinin kontrolü kaybettiği andır ve bir anda kişi korku ve panikle tüm kontrolü kaybeder. Artık daha şiddetli bir etki başlayabilir bu etki Sinir sistemi üzerinde meydana gelecek olan ister telepatik ister kinetik olsun kataleptik bir etkidir ve kişi kaskatı kesilir. Bu durum aynı zamanda enerji bedenle madde bedenin zamansız bir araya gelmeye çalıştığı ana denk geldiği ve tam olarak yerine oturmadığı için yaşanan bir durumdur.
Bu durum yaşandığı anda kişi üzerinde birisinin oturduğunu, birisinin boğazını sıktığını veya üzerine boyluboyunca birisinin yattığını hisseder vb. Bu ister his aleminde ister madde aleminde olsun gerçek bir maddesel tesir değildir. Bunu rüyada elimizi bıçakla kestiğimizde elimizin acımasına benzetebiliriz. Gerçekte elimiz kesilmez ama acıyı hissederiz. Bu yaşananlarda buna benzemektedir. Gerçekte madde boyutunda üzerimize oturan yoktur ancak o an etkiye açık hale geldiğimiz için biz bunu rüyada yaşanan durum gibi gerçekmiş gibi hissederiz.
Peki bu durumda ne yapılmalı. İlk akla gelen dua okumaktır doğal olarak : ) Ancak o an bunu yapmanızın da çok kolay olmadığını tecrübe edenler biliyorlardır. Okuyabilirseniz ne âlâ ancak zaten duayı tamamlayabilecek kadar sükuneti ve soğukkanlılığı ve kontrolü kazandığınızda bu durumdan da kurtulmuş olursunuz. Bu durumdan kurtulmak edinilmiş tecrübe gerektirir.
Sakin olunmalı, bu durumun doğal olduğu bilinmeli ve sadece yaşananlar gözlemlenmeli. Bunları yapmak elbetteki kolay değildir kim hareketsiz, sessiz ve kontrolsüz kaldığında bu korku ve panik halinde basit bir şekilde sükunetini koruyabilir ki. Ancak merak etmeyin zamanla kişi bunu öğrenebiliyor.
Karanlık bir odadan herkes korkar ve tedirgin olur çünkü içeride ne olduğunu bilmeyiz. Bildiğimizde bu korkuyu yenebiliriz. Bazı şeyler yaşanarak, tecrübe edilerek ortadan kaldırılabilir.
O anda herhalde herkes mücadeleye başlar, ayağa kalkmaya çalışırsınız, üzerinizde yorgan veya örtü varsa onu atmaya çalışırsınız, bağırıp yardım almaya çalışırsınız, elinizi kolunuzu hareket ettirmeye ağzınızı açmaya dilinizi oynatmaya çalışırsınız, en azından bedeninizin bir yerlerine sahip olmaya çalışırsınız. Ama hepsi nafiledir ve daha da kötüsü siz bunları yapmaya çalıştıkça hisler aleminde bunları yaptığınızı zannedersiniz. Ancak gerçekte ne bağırabilir, ne bir yerlerinizi hareket ettirebilirsiniz. Bu kataleptik düzeyden ancak sakin olarak ve kendinize olumlu telkinler vererek kurtulabilirsiniz. Gerçek ve gündelik hayatla ilgili bağlantılar kurmaya çalışın, o gün yaptıklarınızı hatırlayın, sadece farklı şeyler düşünmeye çalışın ve bu durumun bir süre sonra geçeceğini unutmayın. Kimse bu durumda sürekli kalmaz bir süre sonra beyin eğer siz kontrolü sağlayamazsanız devreye girecek ve sizi bu durumdan kurtaracak tedbirleri alır. Ya tekrar uykuya dalacaksınız veya nöronlardan o kadar şiddetli bir uyarı gelecek ki his aleminden çıkıp bir yerlerinizi hareket ettirmeye başlayacaksınız. Bu evreden sonra zaten siz yavaş yavaş ya korku ve panik havasında kan ter içerisinde veya sükunetinizi sağlamış bir şekilde kendinize geleceksiniz.

Dualar bu durumda işe yaramaz mı?

Eğer okuyabilirseniz ve cin etkisinden meydana gelmişse elbetteki işe yarayabilir. Bunun iki etkisi vardır birincisi her duanın bir hüddamı yani hizmetli meleği vardır size yardım edilir. Hatta Allah, Bismillah demek dahi olumlu fayda sağlar ancak o anda bunu yapabilmek zaten zordur çünkü zihinsel ve düşünsel anlamda tam bir panik ve kontrolsüzlük yaşandığı için yapamayabilirsiniz.
Peki o zaman ne yapmalı?
Tedbir baştan alınmalıdır. Fizyolojik nedenler için bir şey diyemeyiz ancak Cinlerin etkisi ile olan bu gibi kataleptik etkilerden korunmak için uyumadan önce veya çalışmalara başlamadan önde bu konularda etkisi muazzam olan Ayetel Kürsi okunabilir. Abdestli yatılabilir veya çalışma yapılabilir.
Eğer hassas bir ruh yapısına sahipseniz ve çok kolay etki altında kalıyorsanız yatmadan önce veya çalışmaya başlamadan önce yatacağınız veya çalışma yapacağınız yeri Peygamber Efendimizin (S.A.V.) uygulanmasını tavsiye ettiği bir yöntem vardır. 7 Defa Ayetel kürsi okuyup her defasında üzerinize veya çalışma yapacağınız yere üfleyebilirsiniz. (Şartlandırmalı Üfürükçülük gelmesin aklınıza bakınız: http://telekinezi.com/madde-kinezi-bagi-kanunlar/muzik-ve-sozlerin-su-kristali-uzerine-etkisi-t1803.html ve http://telekinezi.com/genel-kultur/zemzem-suyu-kristallerinin-sirri-cozuldu-t5755.html ) Bunu elinize bir çubuk alıp okuma esnasında sürekli yere sürterek bir daire çizebilirsiniz.
Eğer 5 vakit namazınızı kılıyor ve manevi bir hayatınız varsa zaten sahip olduğunuz manevi kalkanlar ve namazda sürekli okuduğunuz surelerin, duaların hüddamları yani hizmetli melekleri tarafından korunacağınız için böyle bir şey ya hiç yaşamazsınız ya da çok basit bir şekilde atlatırsınız…
3 Aralık 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar

Post Top Ad

Your Ad Spot

Sayfalar