parapsikoloji,kuantum,düsünme,bilim,islam,ilim,tasavvuf gibi konularda iceriklerin paylasıldıgı bir ortam..

test

Son Yazılar

Post Top Ad

Your Ad Spot

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Sorgulayan insan..



Her insan, kendi varlığının bilincine erdiği günden itibaren, özünü soruşturmak amacıyla

kendine şu soruları en az bir kez sormuş olmalıdır: İnsan nedir? Yaşamın kaynağı ve anlamı nedir?
Dünyaya nereden ve neden geldim ve nereye gidiyorum? İlkel toplumlarda yaşayan bir insanın bile,
bu soruları kendisine sormamış olması düşünülemez. İnsanoğlu, doğuştan sahip olduğu merak
nedeniyle, her şeyi tanımak ve öğrenmek ister ve bu nedenle, içinde yaşadığı fiziki evren ve dünyayı
(makrokozmosu) tanırken, kendisini (mikrokozmosu) sorgulamayı ve tanımayı da ihmal etmiş olması
olası değildir. Çünkü o, sosyal bir canlıdır ve birlikte yaşadığı diğer insanları tanımak zorundadır.
Fakat kendisini tanımadan başkalarını tanıyamayacağının da farkındadır. Kendini tanımak ve sonra
da bilmek, insanın değişmesi zorunluluğunun doğal bir gereğidir.


Bu uzantıda birey, öncelikle evreni

anlama konusunda yeni kavramlarla tanışmak durumundadır. İşte bunlardan biri de, Hologram’dır.
Günümüz dünyasının değişim rüzgârları ve yenilikleri arasında holografi ve evrenin
holografik algılanış tarzı, toplumsal bilinçte giderek yerleşmekte, bölgesel kültürel akımlara ilişkin
oluşumlar, giderek yerlerini “holografik” modele bırakmaktadır. Kimileri bu modeli, “birbirimizle ve
evrenle olan ilişkimizin farkına varmak”, olarak, kimileri, “bölünmüş düşünce sistemlerimizde,
1
Murakami, Kazuo (Dr.)- Genetik Zekâ-Yaşamın İlahi Sırları 
www.ozetkitap.com
2
kesintisiz bir bütün ve bir değişim” olarak algılamakta, kimileri ise bu olguyu, “Evrende hiç bir
varlığın, diğer her şeyi etkilemeden hareket edemeyeceği, çünkü herhangi A ve B noktası arasında,
mekân ve zamanın ötesinde bir bağlantının var olduğu” şeklinde betimlemektedir.
Hologram, tüm bu düşünce tarzlarını açıklayabilmek ve anlatabilmek için bir yöntem, bir
teknik ve bir felsefe ve bir model olarak düşünülmektedir. Hologramı, bu karmaşık sistemleri
algılamak ve açıklamakta, yararlı bir model oluşturmaktadır. Bunun nedeni, bir hologramın çok
küçük parçalara ayrıldığında bile, en ufak parçasının, bütünün bilgilerini içeriyor olmasının yanısıra,
günümüzde evrenin de aynen böyle bir yapıya sahip olduğunun, bilim çevrelerince de farkına
varılıyor olmasıdır.
Günümüzde, Albert Einstein’ın “Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece bir
yanılsamadan ibarettir, ne kadar kalıcı olsa da...” sözleri, Hermes’ten binlerce yıl sonra, aynı
gerçeğin bir kere daha altını çizmekten başka bir şey değildir.
20. yüzyılda, insanların düşünce yöntemlerini etkileyen birçok keşif yapılmıştır. Bu
buluşlardan, “Yeni Çağın” bilimsel anlayış düzeyini oluşturmakta etkili olanlardan belli başlıları
şunlardır:

1. Duyularımızın algı alanımızı aşan bir dördüncü boyutun varlığından söz eden ve zaman ile

uzayın, aslında birbirinden ayrılamayacağını ve bazen de birbirlerine dönüştüklerini bize gösteren,
böylece de maddenin aslında bir enerji biçimi olduğunu kanıtlayan Einstein’ın “Görecelik
Kuramı”.

2. Atom altı dünyaya inerek, oradaki gerçekliğin kendi algı dünyamızdan çok farklı olduğunu

keşfeden, böylece evrende bağımsız tek tek nesneler olmadığını bize anlatarak, evrendeki her şeyin
birbiriyle bağlı ve birbirine özdeş olduğunu ortaya koyan “Kuantum Kuramı”.

3. Bütün var edilmişlerin aynı bütünün parçaları olduğunu, dolayısıyla hepsinin özlerinin bir

ve birbirine eş bulunduğunu, her birimin bütünün bilgisini içinde taşıdığını ve ona uygun gelişme
sağlanırsa, bütünün tam görüntüsünü yansıtabileceğini ileri süren, bütün bilgilerin her an ve her
yerde kullanıma hazır bulunduğunu söyleyen, böylece de bütün evrenin birbirinin kardeşi olduğu
bilgisini simgeleyen “Hologram Kuramı”.

Bu üç dev keşif, aslında tek bir şeyin, evrendeki tekliğin ve birliğin işaretidir. Bu Bu anlayışı

içersinde, evrende her şey birbirine bağlıdır, bağdaşıktır ve aynı gerçekliğin farklı yönlerini ya da
belirişlerini yansıtırlar. Birbirinden ayrı ve bağımsız birimler yoktur. Madde, enerjinin yoğunlaşmış
bir şeklidir. Algılayabildiğimiz dünya, ne madde ne de ruhtur, fakat görülmeyen enerjinin belli bir
düzeyidir (buna alan da denilmektedir). Hepimiz aynı bütünün parçalarıyız ve içimizde aynı özü
taşıyoruz. Bilgi her an ve her yerdedir.


http://www.ozetkitap.com/

KAYNAKÇA
Arıtan, Aydın Holistik Evren Tasarımı
Bâki, Ahmed Holografik Evren ve Zaman (Popüler Bilim 1995)
Çakmaklı, Cemil (Dr.) Düşünce Sistemi
E.Nisbett, Richard(Prof. Dr.) Düşüncenin Coğrafyası
Murakami, Kazuo (Dr.) Genetik Zekâ-Yaşamın İlahi Sırları
Osho Gizemli Sırlar (Açıklanmamış Gerçekler)
Tablot, Michael Holografik Evren
Yıldırım, Halit Düşümce Kristalleri (2007)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar

Post Top Ad

Your Ad Spot

Sayfalar